16 Eylül 2008 Salı


11 yorum:

İlknur dedi ki...

yolculuk denince ilk akla gelen benim için, hatta o kadar çok alışmışım ki özlüyorum :)
çok güzel -ve benim için özlem dolu- bi fotoğraf olmuş..

Kısa Bir Cümle dedi ki...

trenle ilk 18'inde tanışan bir insan olarak ben de ayrı bir zevkle seyehat ediyorum trende.. bak şimdi anılar depreşti :) ilk tren yolculuğumda (istanbul-eskişehir boğaziçi ekspresi 4. pulman koltuk 23);

haydarpaşa'ya gitmek için 500A'ya (kadıköy otobüsü) bindim ve yanımda oturan amcaya ineceğim durağı sordum. biraz düşündükten sonra "benden 6 durak sonra ineceksin" dedi ve ben anladım ki garip şeylerin başlangıcı o adamdı..

adam indikten tamı tamına 6 durak sonra indim otobüsten. saat trenin hareketinden 2 saat evveldi ama yine de hava karanlıktı. sağıma soluma baktım (istanbulda'ki ilk yılım olduğu için pek etrafı bilmiyordum). sonra oradan geçen birine daha sordum "haydarpaşa otogarına nasıl gidebilirim?" cevap basit.. "orası gar evladım, otogar değil.."

adam bana garı tarif etti, teşekkür ettim derken arkadan birisi seslendi. "ben de gidiyorum, birlikte gidelim istersen" yolu bilmeyen ikinci kişiyle birlikte biz garı bulduk. daha trenin hareketine 2 saate yakın zaman vardı ki biz bu kişiyle başladık muhabbete.. denize karşı, garın canım merdivenlerinde.. muhabbet öyle güzeldi ki saate bakmak 2 saat sonra aklıma geldi.

benim trenim için anons edildi, kalkıyor derken ben apar topar elini sıktım sohbet arkadaşımın ve koşmaya başladım. tabii bavulun birini unutarak.. o da bavulu almış arkamdan koşuyor:) trenin son vagonundaki görevli kapıdan elini uzatmış, bana sesleniyor: "koş koş!!" görevli bavulu aldı içeri, ben de tutundum vagona derken diğer bavulu hatırladım. tekrar atlayıp diğer bavulu aldım. sonra bir gayret daha koşup yakaladım treni.. sonra tabii ilk şiir girişimleri içine de girdim vagonların arasında..

eskişehir'e gittim, iki gün kaldım ve dönüş günü (her öğrenci gibi) son paramla doğu ekspresinden bilet aldım. saat tam 1'e..

saat 1'e 5 vardı gara gittiğimde.. saat 1 oldu, 01.05 oldu tren gelmedi. sonra görevliye sordum doğu ekspresi geldi mi diye. tabii doğu ekspresinin şehir dışındaki gardan kalktığından haberim yok.. cevabı aldıktan sonra bir koşuşturma ki sorma.. taksi tutsam biletten daha pahalı. (ki ona da param yok zaten)

başladım elde bavullarla yine koşmaya. yok böyle olmaz.. durup otostop çektim. birisi durdu ve bindim.
- abi gara gidiyorum, tren kaçtı kaçacak.

- öğrenci misin?

- evet..

- bilirim, ben de öğrenciydim.

- :))))

ehh, hepimiz öğrenciydik.. sağolsun yardımsever adam beni gara kadar götürdü. saat 01.15.. garda bir görevliye treni sordum yine umutsuzca: "doğu ekspresi geldi mi?" adam saatine baktı: "45 dakika sonra burda olur" nasıl yani??

bir önceki gece saatler 1 saat geri alınmış ama tabii biz eğlenmekten saati pek umursamamışız. sonuç olarak şanslı mıyım anlamadım ama bayağa ilginç bir serüven olmuştu bu seyahat benim için..

bkrbyc dedi ki...

trenden dışarıya bakınca çocukluğumdan kalma bi dünya görüyorum..
sanırım tren camlarının ışığı kırması ile falan alakalı..


bir de melankoli etkisi var ki, arkadaşlarınla güle eğlene yapılacak bi yolculuk olsa bile trene binerken sanki hiç dönmemecesine yapılan bi yolculukmuşcasına peronda yürünür, trene binmeden arkana bakarsın hüzünlü sanki gurbete gidiyomuşcasına..

İlknur dedi ki...

hepimizin benzer hikayeleri varmış demek ki :)
ben de izmir - eskişehir yolculuklarında bağlandım trenlere, hayatımın beş yılını "neresi sıla bize, neresi gurbet, yollar bize memleket" modunda yaşarken, bu soğuk demir yığınlarına o kadar çok yaşanmışlık sığrdırdığımı ben bile fark edememişim :)
haydarpaşa ise bir milattır benim için, bir daha hiçbir ulaşım aracı bu kadar ihtişamlı bir görüntü yaratamaz herhalde zihnimde..

Kısa Bir Cümle dedi ki...

bkrbyc:
kesinlikle haklısın.. çalışanlarında bile var aynı buğu bence. orta yaşlı sıcak insanlar. sanki teselli ediyorlarmış gibi insanı..

ilknur:
bu sene TCDD'de bir iyileştirme projesi sayesinde 6 hafta çalışma imkanı buldum haydarpaşada. gerçekten içi dışarıdan göründüğünden çok daha şahane. hatta garın üstündeki eski saatin içine girip fotoğraf çekmenin sözünü de aldım ... müdüründen ama şu an için henüz yapamadım:(

ve bizler için kötü haber şu: haydarpaşa garı artık trenleri ağarlayan, yolcuları gönderen gar olmayacak. istanbul'a (ankara'dan başlayan bir proje)yeni bir gar yapılması planlanıyor. içinde alışveriş merkezinden oteline kadar herşeyi olan koca bir gar.. belki büyük, kudretli ve modern olacak ama kesinlikle ikinci bir haydarpaşa olamayacak bir gar.. ve işin en korkutan tarafıysa işlevi kalmayan haydarpaşa garının durumu olacak gibi..

samaraata dedi ki...

sanki teselli ediyorlarmış gibi insanı..
senin de mazinmiş ya trenler...
teselli eden.
hiç kötü amca gören var mıdır trende:)

Kısa Bir Cümle dedi ki...

haydarpaşa'da müşteri ilişkileri konsunu irdelerken şikayetçi insanların mektuplarına maruz kaldık. aslında fazlasıyla şikayetçi olan var amcalardan ama genel gider bir sebep yüzünden.. insanlar para verince haklı sanıyorlar genellikle kendilerini. bir de yönetimin politikalarını çalışanlara eleştirince olan bizim o kötü iyi amcalara oluyor tabii.

samaraata dedi ki...

para malum...
gerisi de fil çimen:)
amcalar sağolsun:))
yırtsaydın mektupları...

İlknur dedi ki...

keşke kocaman bir müze olsa haydarpaşa, kaybetmeden kıymetini bilip sahip çıkabilsek keşke :( o ihtişam yeşilçam'da ve fotoğraflarda kalmasa..
çok şey mi istiyorum ne?

Kısa Bir Cümle dedi ki...

samarata:
vallahi haklısın. para malum..

ilknur:
aslında öyle bir şey vardı bir dönem. haydarpaşa'nın yıkılacağı ilk gündeme gelince imza falan toplandı ama daha sonra böyle bir yöntem buldular kendilerince.. önce işlevsiz bırakılıp sonra gözden çıkarılacak. gardan oldukça güzel bir müze olacağı kesin. (ama meyhanesinin müzeleştirilmesini istemem:)) hatta şimdiden bakım onarım atölyeleri müze gibi. sobalı falan.. umarım haydarpaşa daha işlevli ve yaşayan bir yer olur da bizden sonrakiler için daha iyi bir ulaşım aracı ve daha iyi bir kültürel miras olur.

Kısa Bir Cümle dedi ki...

tarihi sadece görmektense yaşamak daha güzel olsa gerek.. haydarpaşa müze olmasın:) gar olarak kalsın:)