farkına varmadan karanlık oluvermişti karanlık ve aydınlık da aydınlıkçılık oynuyordu kendince. karanlık yasaklandı aydınlıkça.. mühür vuruldu yasaklılık için, yazılar not düşüldü altına. 21. yy'da kağıtsız matbaalara yine mühür mumu ergitildi, kapı kolları mühür ipiyle bağlandı..
30 Ekim 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
"...21. yy'da kağıtsız matbaalara yine mühür mumu ergitildi..."
yazık ki...
bu böyle giderse daha yüzyıllarca da devam edecek gibi bu durum :(
matbaalarımız kapatıldığında, arka kapıdan gireceğimize, hesap sorabilsek keşke. bazen kafamızı kaldırsak yetermiş gibi geliyor :( kafamızı kaldırsak ne kadar komik şeylerle uğraştığımızı görürmüşüz gibi, kendimizi fezanın ortasında sanırken aslında bahçemizden çıkamadığımızı görürmüşüz gibi..
ehliyetsiz araba kullanmanın tadı da hiçbir şeyde yok hani:P şaka bir yana gerçekten de güzel söylemişsin. arka kapıları deneriz biz genelde. bu alışkanlık da biraz meşruluktan yıldırılmanın alışkanlığı gibi geliyor bana. elektriğe kafa kaldıranın kafasına doğalgazı vurdular ya, şimdi hepimiz unuttuk onu. aziz nesin'in analizi çok güzel oturuyor yurdum insanı profiline.. ya da orhan veli deyimine..
düşünme.
arzu et sadece.
bak, böcekler de öyle yapıyor..
Yorum Gönder