22 Mart 2010 Pazartesi

kendine içi çiçekli masallar anlatıyordu. bir rolde sesi vardı, diğerinde gözü.. gözünde kaleydoskop.. yazılardan çiçekler, fotoğraflardan demetler yaptı. palyaçolar çiçeklerine can veriyordu.. dışarda dünya dönüyordu. yavaş, hırıltılı ve yorgun.. parçalı bulutlu gökyüzünden atlasına yağmurlar düşüyordu. avucunda 29. yaşının 29 Şubat'ında gözünü sonsuzluğa açan şairin şiirleri vardı. yumuşak vatkalı kareli ceketini giyip dışarı çıktı. çiçeklerini gökyüzüne saldı yeryüzünden.. yağmura inat yükseldiler. sonsuzlukla bir nefes saklambaç oynadılar.. bir ses ağıt ettiler..

Hiç yorum yok: