26 Mart 2008 Çarşamba



nihilist gözleri hiç bu kadar anlamlı bakmamıştı denize açılan kapıdan dışarı. cılız gövdesini kaldırmak için cılız kollarıyla sandalyeden destek aldı ve kambur sırtını yaslandığı yerden ayırdı. sandalyenin gölgesi kaçarcasına uzanmıştı yere. ama kaçamıyordu. sandalyenin ayakları sandalyenin gölgesinin ayaklarına basıyordu. tamı tamına beş adım yürüdü ve durdu. onun da ayakları gölgesinin ayaklarına basıyordu. özgür bırakmak istediği gölgesini hiç ama hiç özgür bırakamamıştı o güne dek..

Hiç yorum yok: